30 Ekim 2017 Pazartesi

Ucunu Islatmadan

Geçmiş sıçradı pantolonunun paçalarına, geçerken gelecek son süratle yanından.
Sigara yaktı hurda bir vosvosa yaslanıp.
Bi fırt o, bi fırt vosvos, ucunu ıslatmadan.
Mahallenin en meraklı ablası bakıyordu camından.
O sırada döndü sokağın köşesinden, geliyordu ona doğru yolun sağından, onun solundan.
O an göz göze gelseydi onunla, koparırdı zehirli de olsa meyvesini dalından.
Olmadı öyle, yanından geçti gitti. Dönüp arkasına bile bakmadan.
Tahmin ettiği gibi oldu. Zaten ne uzun bir yol, ne de bir kısmet çıkardı falından.
O her ne kadar izliyorsa da gidişleri ardından, kalışlarını anlatacak tablolar da resmederdi, dumandan.
Bu hikaye bazen farklı, bazen aynı anlatılır,  hurda bir vosvosun ağızından.

Hiç yorum yok: