20 Ağustos 2016 Cumartesi

Platonik Plüton - Bölüm 2 ( Berbat Bir Hiç Kimsesi )


Bölüm 2 - Berbat Bir Hiç Kimsesi                  



Donnie'nin cenazesinde dikkatimi yalnızca bir kişi çekiyordu. Gustavo..
O da en az Donnie kadar tuhaf bir adamdı, en azından öyle görünüyordu. Yanına yaklaştım, baş sağlığı diledim, kendimi tanıttım ve merhumun komşusu olduğumu belirttim. Ben konuşurken yalnızca başıyla onaylıyor, konuşmuyordu. Pek konuşkan bir adama da benzemiyordu. Yine de sormadan edemedim;


K :   Siz nesi oluyorsunuz ?
G :   Hiç kimsesi..
K :  Aslında bende öyle sayılırım . Karşı binadan komşusuydum ama pek bir paylaşımımız olmadı.
G :  Öyle değil, berbat.
K :  Anlayamadım ?
G :  Berbat bir hiç kimsesi..

// ben yine hiç bir şey anlayamadığımı ifade edecekken anlatmaya başladı Gustavo ;


Elinde telefonuyla sırt üstü uzanmış bir sevgilinin " bende seni seviyorum " mesajını yazarken ki suratında beliren gülümsemeye sebebiyet veren sen değil, hemen aşağısında ona oral  seks yapan başka biri de olabilir.
Bu paranoya mı? Güvensizlik mi? Zihninde o köşeden şu köşeye zıplayan sapkın saplantılar mı?
Değil Gustavo, değil...
Olasılıklar gezegeninde yaşıyoruz ve bu da o lanet olasıca olasılıklardan sadece bir tanesi.
Ben kadere inanmıyorum Gustavo. Keşke inanabilsem. Bu olasılıklar silsilesi beynimi kemiriyor ve ben bunu durduramıyorum.
 Biliyorsun ben bu Polyanna'cıları da hiç sevemedim. Hani şu her sonuçtan, her boktan sonuçtan iyi şeyler çıkarmaya çalışan aptallar. Kendilerince hayatı daha katlanılabilir, daha yaşanılabilir hale getirdiğini sanan aptallar. En güzel şeylerin ardından bile duvarın kenarından kafasını uzatan kötülüklerle göz göze gelir insan. Ve buna rağmen kötülüklerden iyi bir şeyler çıkarmaya çalışmak...
Off bilemiyorum Gustavo. Ya bunca zaman ben onları, ya onlar bu hayatı anlamadı.
Bak Gustavo, sana " bugün yanımızda yürüyenler bir gün bizi görmemek için ya  yolunu değiştirecekler ya da yüzünü bir başka yöne çevirecekler", demiştim. Hatırladın değil mi ?
İşte bu  günümüzün çok sık gerçekleşen olasılıklarından. Sen benim en yakınımdın ve buna rağmen seninle de bir gün yollarımızın ayrılabileceği gerçeğine her zaman hazırlıklıydım. Senden iyi bir dost olduğu gibi , iyi bir düşman da olabilirdi, biliyordum. Ama "hiç kimse" olamazdın Gustavo .
Sana kızgınım, kırgınım ya da bilmiyorum bu hissettiğim şeyin adı her ne boksa oyum işte, öyleyim.
Keşke berbat bir " hiç kimse" olmasaydın, artık.

// Sessizliğin ardından ;

K : Sonra ?
G : Sonrası yok .
K :  Donnie size bu konuşmayı yaptı ve tüm dostluğunuz burada bitti mi ?
G : Hayır, sonrasında dostluğumuz bir süre daha devam etti. Aslında bir süre daha görüştük desem, görüşür ve konuşur gibi yaptık desem daha doğru olabilir.

~

Donnie'nin hikayesi beni giderek derine çekiyordu. Her bir adım, her bir soru ve her bir cevap beni sonuca ulaştıracağı yerde kendimi olayın bütünlüğünden daha da uzaklaşmış hissediyordum.
Gustavo ile kısa süreli sohbetimiz beni heyecanlandırmıştı. Onu yakından tanıyan ulaşabildiğim tek insandı. Onun hakkında daha sonra geniş kapsamlı  bir konuşma yapabilmek için Gustavo ile gelecek haftaya görüşebilmek için randevulaştık.

~



bölüm sonu.



üçüncü bölüm için tıklayınız.






Hiç yorum yok: